25 Eylül 2009 Cuma

sehirler arasi otobus koltugu

gidilen yer uzaksa; bi akrabaniz gibi oluyor o koltuk. muhtemel yerleriniz, butunlesiyor koltukla, seklini aliyor. dumduz oldugunuzu hissediyorsunuz. ayaklarinizi uzatamamanin verdigi yorgunlugun, tum gun ayakta durmakla esdeger oldugunu dusunuyorsunuz.

yeniden basliyor yolculuklar hayatin farkli zaman araliklarinda. koltuklar hic degismiyor.

hep sevdi beni otobus koltuklari. geceleri olur otobusler afyondan kapadokyaya. ve genelde sikko sirketlerin otobuslerinde yer bulunur bana hep. bu da benim kaderimdir, gece yarilarina kadar otogarlarda beklerim ben hep, hemsehrilerim benden sonra gidip benden once bilet bulurlar hep ve nedense son bilet odur. ben kalirim ortada, gece yarilarina kadar o hic vaktinde gelmeyen sirketlerin otobuslerini beklerim, sonra gelir onlar... ya erkek yani ayirdiklari icin bi karisiklik cikar, ya da yasli teyzelerin yayildigi icin toplanmalari da uzun surer...

tek koltuk yeter bana, kivrilip uyuyabilirim, oyle bi yetenegim de vardir hor gorulmesin.

muavinlerin de bi cogunun asilmisligi vardir, bi muavin tarafindan begenilmenin iyi yonleri de vardir elbet... bolca servis yapilir size ozel... hamburger bile alinir gece acikmissinizdir diye,uykunuzdan uyandirilip burnunuza hamburger de dayayabilir bi muavin. ama muavinler iyidir.

son kezdi bu gidis, muavinle muhabbet yine saglamdi. bisey icmek istemedim, heyecan vardi, merak vardi. gece inilecek, yine ayni yerde birbiri beklenecekti... o kosarak gelecek, simsiki sarilacakti yine boynuma... sabaha kadar uyunmayacak, biriken hersey anlatilacakti. nitekim oyle de oldu, sabah o kadar isimiz olmasina ragmen ve tum gunumun yolda gecmesine ragmen sabah 5'te ancak susturabildim kendimi ve uyuduk...

gidislerin en cok koyan yaniydi son kez sarilmalar. gozyaslarina sahit olurdu otobus koltuklari ve muavinler. bu yuzden mi sevdi ki bu cocuk beni de, uyurken usudugumu gorunce klimalari acti acaba?

yol bitiyor... yollar bitiyor. ugurlaniyor sevgililer, sevgililer gidiyor. sonra bi baskasini aliyor otobus sevdigine goturmek uzere, bi baska hayata taniklik ediyor o koltuk...

1 Eylül 2009 Salı

"Ozlem" Olmak

bazen , sinifa ilk gelen yabancidir o ve sen kucak acarsin ona , yakin olursun , dost dersin belki zamanla , sonra o gider, en uzagina, en en en dusmanca tavirlarla dis biler sana.. seneler gecer, kural degismez ! yalnizca cumleler yogunlasir , cocukca kavgalar yerini , garip kiskancliklara birakir..

bazen , "deli" gibi begendigin birinin "deli"gibi asik oldugudur Ozlem... terkedendir ve de genellikle , hep beklenendir..

sana meyille sonuclanir her beklenti... fakat "Ozlem" vardir geride... ya gelirse? ya gelir de "sen" olursan yerinde ? olmamalidir, senelerce evvelinden ciksaydin karsima diye baslar cumleler.. bunun evveli mi vardir ki ? seneleri mi vardir ? ya simdi uygun gorduyse tanri zamani ? ve simdi en uygun zamansa aslinda karsilasmak icin ? ya kacarsa firsat ? ve bu kez adi "Ozlem" olmazsa ?

bazen , aldatilandir "Ozlem " . ruhu duymaz , belki bilir de , sorun cikarmaz. . uzaktadir cunku , duygularina yeniktir, inanclidir "Ozlem" , donecektir sevdigi , mutlu gunler ikisini bekliyordur cunku , mutlaka guven doludur gozleri .

bazen de , gelmeyendir "Ozlem" . binlerce kisinin oldugu bi konserde, sahneye adiyla davet edilir eski sevgili , "senle ben pergel gibiyiz " diye baslar siir , "Ozlem ne olur affet " diye devam eder duygu akmaya , ama gelmez o "Ozlem" . gelmeyisidir belki de onu degerli kilan... kim bilir...

"Ozlem" olmak nasil biseydir ? ozlenen olmak nasil? hep beklenen olmak icin ismin onemi mi vardir , yoksa tum bunlar beni mi buldu ?

dikkatimi celbetmesi icin cok da onemli degildi olaylarin farkliliklari belki de , ozneler ayniydi cunku...

bi isimden bu kadar nefret ettirilir bir insan : )

ee ,

ya benim hayatimdaki ozlemler?

biri bana soylesin , "Ozlem " nasi olunur ? isin sirri nedir, bu ismin kodu nasi cozulur ? ya da oyle bisey...

ozlemle...

Pinartje

Önemli!

Bu blog tamamen islami usüllere göre yapılmıştır.
Yapımda ve yönetimde hiç bir domuzun emeği geçmemiştir. .