25 Aralık 2009 Cuma

cennetime...

hepimizi çağırdı huzuruna. sormayın onu gördüm,hepimiz gördük ama size tarif edemem.
'yaşamak' denen bir şeyden bahsettiler melekleri. dünya denen yerde bir vucuda sahip olmak ve o yaşamakla denenmek. bir sürü teferruatın arasında gördüm annemin güzel yüzünü. sevgiyle gülümsüyordu 'yaşamak' onun bedeninde. beni sahip olduğum onca cennet güzelliğinden vazgeçirebilecek bir şey olabileceğini düşünmemiştim evvelden hiç.

düştüm içine. onlarca bölündü yüreğim, günlerce ona kavuşmak için savaştım o karanlıkla. uzun bi yolculuktu bu, gelişimin herkese bayram olduğunu anlamam kısa sürmedi, oysa bayramımdı annemin göğsüne yapışıp sonsuz güven içinde olmak.

babamın gülücükleriyle süslendi sonra 'yaşam'. mum ışığı hikayeleri öğrendim çokça. güvenle uykulara dalarken hep elleri olsun istedim beşiğimin ucunda.

hepimizi çağırdı huzuruna. tavana bakıp sebepsizce gülmelerimi hep merak etmiştiniz ya o zamanlarda işte. mutluluğumu anlattım O'na. sormayın; onu gördüm. hepimiz gördük! ama size anlatamam...

önceleri hiç bilmediğim adını, dua gibi dilimden düşürmeyeceğimi söyleseler gülerdim. gülerdim ve şöyle söylerdim: bana cenneti veremez hiç kimse!

kokun bana geldiğinde ilk, bi yanlışlık oldu ve cennetten çıkamadım sandım. gözlerimi açtığımda gördüğüm o yavan dünyada, başta kabullenemedim snein burda oluşunu, yakıştıramadım bu sadeliği yeryüzüne. sonra farkettim ki anne; olduğun her yer cennetmiş.

huzuruna çağırdı onu. sormayın gördü mü? ben bilmem. tek bildiğim yüreğimi oydu birileri. sormayın nasıl bi boşluk, nasıl bi yangı bu içerde. tek bildiğim gittiği yerin güvenli olduğu ve cennetimde beni beklediği.

tüm anneleri bir araya toplayıp bana kimi seçeceğim şansını yine verselerdi anne, ben hiç düşünmeden seni seçerdim.

huzuruna çağırdı bizi. sormayın, görmedim onu. hiç kimse görmedi. size anlatabilirim, benim cennetim var. kokusu annem, yeryüzü annem, gülüşü annem gibi.

17 Aralık 2009 Perşembe

ben baslik yazmadan o yazilsa...

olaganustu guclere sahip olmak istiyorum ben de. supernatural dizisindeki gibi iblisin pesinden kostugu su insan ustu guclere sahip kisilerden.

birine dokundugumda kalp krizinden gitsin istiyorum bazen. gelecegi gormek istiyorum ruyalarimda ya da. cok guclu olabilirim ya da Edward gibi. ya da kurt adam olabilirim ama avlayacak vampir de lazim simdi onu nerden bulayim.

neyse sikko dusunceler kaplamasin beyinlerinizi capimca sacmaladim ben.

ruh halim hakkinda ser verip sir vermiyor icimdeki baska ben. insan reklamlari izlerken aglar mi ya? ya da yazi yazarken? sevgilisine sevdigini soylerken veya aglayaniniz oldu mu aranizda hic?

kahkahalarla gulerken biseye, birden hickirarak agladiniz mi siz?

o zaman anlayamazsiniz, deli gibi Edward gucune sahip olma istegini ya da birilerinin dusuncelerini degistirmeyi istemeyi.

ben de anlamiyorum!

simdi basligi yeniden oku. .

13 Aralık 2009 Pazar

sevgiliye....

bakma bana oyle sevgili. gitmeleri ben istemedim hic. her sabah adimlarimin sana ulasacagini bilerek arsinlamak o yollari... bilmez misin ne de heyecanliydi!

gunu gununu tutmaz bi hayatin derinliginde sustum ben kendime. ufacik kelimelerle kisaltmaya cabaladim huznumu. sen uzulme diye gulumsedim giderken. seni uzmesin mutsuzlugum diye sacmaladim cokca, affet.

issiz bi sokakta, tutup beni optugunde gordum dolunayi. hic bu kadar guzel, hic bu kadar aydinlik bilmezdim onu. opucukler kivilcimlarla bezendi icimde, ay isigi kutsadi sevgimizi...

saril bana!

bakma oyle. boynunu yere egip huzunlenme ne olur.

binlerce isik arasindan gecip, dusecegim topragina.

beni buyut!

Önemli!

Bu blog tamamen islami usüllere göre yapılmıştır.
Yapımda ve yönetimde hiç bir domuzun emeği geçmemiştir. .