Hasbi Burak ve Mert Can

Bi başka oluyor çocuklar şimdi.. sanki annelerinden tüm bilgileri yüklenmiş olarak doğuyorlar..hoşuma gidiyor konuşturmak onları...

en başta soruyoruz deli iboyla , ee nası sevgilinle aran Mert ? gülüyor önce iyi yaa falan diyor...

sonra aslında mahalleden olduğunu falan anlatıyor da anlatıyor.. ardından annesini tedaviye getiren (?) Burak karışıyor muhabbete... onla da aynı şeyler dönüyor.. yaramazlık kanımda var , aşktan falan konuşturuyorum bunları... hastalar gülüyorlar sürekli verdikleri cevaplara... eğleniyoruz sıcağa ve tüm yorgunluğumuza rağmen...
sonra konuyu müziğe getirdim,bas gaza var ya ismail yk'nın..ikisi de ona hasta =)

e beklemiyordum pentagram demelerini... =)

sonra kitaba getiriyorum , en son ne okudunuz diye sorunca epeyce düşündüler...buna dayanamadım ertesi gün görüşmek üzere ayrıldığımız için , iki kitap alıp paketleyip götürdüm kliniğe..Burak geldi , elinde iki dal gül , biri kırmızı biri beyaz =) uzattı bana ve öptü yanağımdan... Burak sıkılmasın diye eline bi peçete verdim bi de kalem hadi dedim resim yap bana da asayım odama , resmi eve gidince taratıp koyacağım bloğa =) iki çöp adam biri kız biri adam , adam uzatmış çiçeği kıza , kafasında bi baloncuk ' benimle evlenir misin ? ' yazıyor...işin komiği annesi demişti bak bu kız güzelmiş alalım mı sana diye =) e bu da güldürdü hepimizi..ertesi gün de çiçek alınca Burak'tan iyiden kıllandım ben :D :D :D


neyse hızlı hızlı yazıyorum toparlayamayacağım sanırım...

Mert kitabını alamadı... üzüldüm.. ama tedavi bitmiş buna sevindim..garip işte..Burak kitabı aldı ve önce üzerini okudu ' mutlu prens' sonra içindeki benim el yazımla yazılmış kısa notu :

hayatın boyunca mutluluğu kovala ve hep kitap oku e mi küçük prens ?

mutlu yarınlara
vee..
tutkuyla yasa

Öpücük Pınar abla =)